Rüya insanla birlikte var olan ve ilk çağlardan itibaren insanın dikkatini çeken bir olgudur. Fakat ilk çağlardan beri hakkında çalışmalar yapılmasına rağmen rüyanın, biyolojik içeriği, işleyişi ve amaçları tam olarak anlaşılamamıştır. Rüya hem bilimin konusu olmuş hem de ilmin konusu olmuştur.
İlâhî kitapların hepsinde, rüya ve rüya yorumuyla ilgili yaklaşımlar vardır. Rüya ile ilgili bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Rüyalar ile ilgili parapsikolojik çalışmalar vardır. Bunun için, her dönemde rüya hakkında çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar, ilk dönemlerde daha çok rüya yorumculuğu üzerine iken, günümüzde rüyanın psikolojik boyutları üzerinde de durulmaktadır. Fakat hâlâ rüyanın, biyolojik içeriği, işleyişi ve amaçları tam olarak anlaşılamamıştır. Rüyaların gizemini korumaya devam etmiştir.
Rüyalara yönelik farklı alanlardan farklı yaklaşımlar vardır. Parapsikoloji rüyalara paranormal olarak bakar. Psikoloji ve Nörobilim rüyalara zihinsel açıdan ve bilinç dışı alandan bakar. İslami gelenek rüyalara ruh boyutundan ve ilahi alandan bakar.
Rüyalar üzerine yapılan araştırmalarda rüyaların uyku kadar gerekli olduğu ve rüyalar vesilesi ile yenilendiğimiz, onarıldığımız, dengelendiğimiz ortaya çıkıyor.
Bilinçli rüyaların olduğu, rüyaların kontrol edilebildiği ortaya çıkıyor. Nikola Tesla, Salvador Dali, Feynman gibi isimler bilinçli rüyaları tespit ediyor ve bunu kullanıyorlar. Bu sayede rüyalarda bilgi alıyor, zihnin derinliklerindeki bilgileri açığa çıkarıyor, kendilerini gözlemliyor, çeşitli sorunlarına çözümler buluyor, bazı sorunlarını bu rüyalarda aşıyorlar.
Bilinçli rüyalar ve kontrol edilebilir rüyalar kendiliğinden oluşabileceği gibi bir eğitim ve farkındalıkla da oluşabiliyor.
Rüyalar düşler dünyasına, gizemler dünyasına açılan kapılardır. O kapılardan bilinçli olarak geçebilir ve rüyaları kendi lehimize çevirebilir, düşler dünyasının gücünü lehimize kullanabiliriz.
1090
11
TAKE THIS COURSE