Geleneksel Türk müziği geçmişten günümüze usta – çırak ilişkisiyle, nota kullanmadan hafızaya dayalı olarak yapılan ve meşk adı verilen sistemle gelmiştir. Zaman zaman kullanılan çeşitli notalar eseri icra etmekten çok hatırlatmak için kullanılmıştır. Hatta besteciler kendi eserlerini notaya alırkan bile icra ettikleri gibi yazmayıp eserin sadece iskeleti diyebileceğimiz genel hatlarını kaleme almışlar.
Dolayısıyla çalınan eserin notası tam anlamıyla yazılmadığı için icracının üslubu ve yorumlaması gibi konularda icracıya özgürlük tanımıştır. Müzik dilinde yapılan bazı süslemelerin notasyon üzerinde gösterilmesini mümkün kılan işaretleri olsa da bunun örneklerine Türk müziği’nde rastlamak çok zordur. Bu bağlamda Geleneksel Türk Müziği bir üslup ve tavır müziği olarak kabul edilmiştir.
Süslemeler ; eserin usülünü bozmadan yapılan, küçük nota yazımları ile gösterilen ve değerini kendinden önceki ya da sonraki notadan alan çarpma, mordan, tril, grupetto gibi isimlerle nitelendirilen notalar ya da nota gruplarıdır. Profesyonel icracılar tarafından bir kurala bağlı olmadan tamamen doğaçlama yapılabilir.
Bu dersimizde herhangi bir eserin hangi kısmında ve nasıl kullanabileceğimize dair ipuçları üzerinde duracağız. Mevcut müzik sembollerine ek olarak belirli bir mantık çerçevesinde akılda kalıcılığı artırmak için kendi oluşturmuş olduğum sembollerle biraz daha kurallı ve anlaşılır hale getirmeyi hedefliyorum. Nota okumayı bilen arkadaşlar için anlaşılır olsa da nota okumayı bilmeyen arkadaşların da maksimum seviyede verim alabilmeleri için notları ve açıklamaları ders içeriğine ekleyeceğim.
207
23
TAKE THIS COURSE