Koku duyumuz vücut kimyamızı etkiler ve belli salgıları tetikler. Bu salgıların hafıza merkezlerini uyararak hatıraları anımsatmaları, elektrokimya sureci içine olur. Sadece kimya değil, aynı zamanda elektrik-elektronik de is başındadır. Nefesle alınan koku partikülleri, nöronlar aracılığıyla hızlı bir şekilde elektrik sinyallerine dönüşür, bu da kimyevi reaksiyonları tetikler ve salgı bezlerini harekete geçirir. Bu uyarı zincirlemesinin sonucunda nörolojik ağlar üzerinde bazı enformasyonlar bilinç yüzeyine çıkar.
Kısaca “hatırlarız”
Hafızada koku ve birçok duyu iler kodlanan göstergeler bilinç üstüne çıktığında hatıraya dönüşür. Bu duyguların her biri, hatıranın zaman ve mekan algısına yerleşmesi için özel bir görev üstlenir. Koku algısı çevremizle ilgili karar vermenin yanı sıra bütün davranışlarımızı, hatta biyolojik ritimlerimizi dahi etkiler.
Kokuyla birlikte öğrenilen bilgi, yetenekleri ve anıları hafızada daha kalıcı halde depolar.
Koku hafızada kodlanır ve aynı koku tekrar duyulması halinde o kokuyla ilgili kodlanmış anıları çağırır ve zihinde canlandırarak duyguyu tetikler.
Koku ve hatıra arasındaki ilişki oldukça güçlüdür. Koku duyusunun kaybı, hatıraların silinmesine yol açabilir. Koku hatırlanabilen bir olgu olduğu gibi hatırlandığında duyguyu da yaşatır.
Koku almamak bazı hastalıkların belirtisi de olabilir. Alzheimer, Parkinson, epilepsi ve bazı tümörler buna örnektir.
Yaşamımızda bu kadar etkili olan koku algısı, karar verme ve hayatımızı yönlendirmede etkin rol oynar. Koku alma algısı yaşamın temel bileşenlerinden olan oksijeni, teneffüs etmedikçe hayatta kalamayız. Atmosfer, bilindiği üzere yararlı ve zararlı kimyasal gazlar ve partüküllerden oluşmuştur. Bu gazlara ek olarak ten kokusundan meyve, sebze, çiçek, toprak, deniz kokusuna çöp ve artık kokusundan parfüm kokusuna kadar her türlü insan üretimi olan olmayan tüm kokular duyu organları tarafından solunarak beynimize iletilir. Her gün ortalama yirmi bin kez nefes alırken aynı zamanda etrafı koklamak zorunda kalırız. Göründüğü gibi koku alma duyumuzu devre dışı bırakma gibi bir durum söz konusu olamaz. Aynı zamanda koku taşıyıcı olarak arzu ve hayal gücünü harekete geçirir ve hatırayı irademiz dışında, duygusal bir alanda inşa eder.