Enerji aynı kan gibi vücudumuzda dolaşır ve akar. Bu enerji bloke edildiğinde veya oransız hale geldiğinde, olumsuz belirtiler ve hastalık meydana gelebilir. Doğu tıbbının amacı Gi Gong gibi enerji iyileştirme yöntemleriyle Çi'nin dolaşımını ve dengesini optimize etmektir. Bu uygulamaların hastalığın önlenmesi ve iyileştirilmesi, metabolizmanın düzenlenmesi ve hücresel sağlığın desteklenmesi olduğuna inanılmaktadır.
İnsan bedensel, zihinsel ve ruhsal özellikleri açısından içinde yaşadığı evrenle paralellik gösterir, bir başka deyişle; insan, bir mikro kosmosdur. Tıpkı dünyada olduğu gibi insan bedeninde de meridyenlerin var olduğu düşünülmektedir. Buna göre, vücudumuzdan on dört tane meridyen geçmektedir. Bunlardan ikisi ana, -yönetici- meridyenlerdir; vücudun tam ortasından geçerek vücudu iki eşit parçaya ayırırlar ve diğer tüm meridyenlerin sorumluluğu ve idaresi “idare” ve “oluşum” diye adlandırılan bu iki meridyene aittir. Kalan oniki meridyenden altısı temel meridyenleri oluşturur ve geçtiği hat üzerindeki organların adını alır: karaciğer, dalak/pankreas, mide, safra kesesi, idrar torbası, böbrek meridyeni. Diğer altı meridyen ise akciğer, kalın bağırsak, ince bağırsak, kalp, perikart ve üçlü ısıtıcı (triple burner) meridyenleridir; bu meridyenler kollardan geçip doğrudan organlardan geçmedikleri için temel meridyenlerin uyarılması ile uyarılırlar. Ayrıca, meridyenler üzerinde toplam 360 tane akupunktur noktası bulunmaktadır.
Organların görevlerini yerine getirebilmeleri ve sağlıklı çalışabilmeleri için chi enerjisinin orantılı ve istikrarlı bir şekilde vücutta dolaşması gerekir. Vücuda dengeli dağılan bu enerji sağlığın temelini oluşturur. Enerji vücutta meridyenler boyunca akar ve organlara iletilir. Bir meridyendeki dengesizlikler, sapmalar veya tıkanmalar o meridyenin geçtiği organlara da dengesizlik diğer bir deyişle rahatsızlık getirir.
227
12
TAKE THIS COURSE