Dil, insan olmanın bir parçasıdır; sosyal yaşamın temelidir. Birlikte yaşamak, diğer bireyler ile iletişim içinde olmamız anlamına gelir ve dil bunu gerçekleştirmemizi sağlar. Kendi iç dünyamızı, diğer bireyler tarafından görülebilir ve duyulabilir kılar, somut bir hale sokar. Tecrübelerle dolu olan bir dünyada yer almamıza ve soyut düşünceleri iletmemize, anlamamıza ve anlaşılmamıza izin verir.
Dil, belli sınırlar çerçevesinde bize büyük bir özgürlük sağlar. Tam anlamıyla düşüncelerimizi sınırlandırmaz fakat düşüncelerimizi diğer bireylere ifade etme şeklimizi sınırlar ve bu da yanlış anlaşmalara yol açar.
Milton daha kendisinin bile bilinçli kullanmadığı özel hipnotik dil kalıpları kullanıyordu. Bu dil kalıpları kişilerin kafalarını karıştırarak daha rahat bir trans durumu oluşturuyordu. Elbette bunların bir çoğunu bilinçli yapıyordu ama daha sonraları ürettiği hipnotik dil kalıpları ndan haberi yoktu.
Milton Ericksonun gizli sosu yani milton erickson hipnotik dil kalıpları bu iki terapist tarafından keşfedilmişti. Bu dil kalıpları bu iki terapist tarafından etiketlendi ve Nlp adı altında kullanıma sunuldu. Daha sonraları Milton Model Dil Kalıpları olarak adlandırıldı.
Bu dil kalıplarını kullanan herkes aynı iyi sonuçları aldılar. Yani aynı tohumu ektiler ve aynı ekini elde ettiler.
Peki bu hipnotik dil kalıpları nın mantığı nedir ?
Hipnotik dil kalıpları eğitimi kişinin analitik zihnini hızlı bir şekilde geçip bilinçaltına komut gömmemizi sağlar. Bu komutlar bilinç filtresine takılmadığından çok çabuk bir şekilde kişinin bilinçaltında filizlenebilir. Bunu ayrıntılı bir şekilde anlatırsak bilinçaltını bir saray gibi düşünebiliriz. Her sarayın olduğu gibi bu sarayında bir bekçisi bulunur. Bu bekçide bizim analitik zihnimiz yani eleştirisel düşünce sistemimiz. Bu bekçinin kendi listesi vardır ve bu listenin içinde olmayan hiçbir şey bu bilinçaltından geçemez. Bu listede ise bizim inançlarımız , düşüncelerimiz, ahlaki değerlerimiz ve normlarımız bulunmaktadır. Bu bekçiyi işte hipnotik dil kalıpları ile geçiyoruz.
Bu dil kalıpları bekçiyi oyalarken bizde saraya (Bilinçaltı) girmiş oluyoruz.
40
17
TAKE THIS COURSE